Albert Einstein Hakkında 10 İlginç Gerçek 

Albert Einstein Hakkında 10 İlginç Gerçek 

Dünyanın en büyük dahilerinden biri olarak kabul edilen Albert Einstein’ın bugün doğum günüdür. Ünlü fizikçi, Einstein, genel görelilik teorisi ve modern fiziğe yön veren önemli çalışmalarıyla bilim dünyasına damgasını vurmuştur. Einstein, bilim alanında yaptığı katkıların haricinde, sıra dışı kişiliğiyle de dikkat çeken biridir. Bu doğrultuda biz de bu içerikte Albert Einstein hakkında 10 ilginç bilgiyi derledik.

Albert Einstein Kimdir?

Albert Einstein, 14 Mart 1955 yılında Almanya’da dünyaya gelmiştir. Einstein, tüm zamanların en iyi fizikçilerinden biri olarak görülmektedir. Matematik ve fizik alanlarında önemli katkılar sağlayan ünlü fizikçi, “Görelilik Teorisi” (E = mc²) gelişiminde önemli bir yere sahip olup, kuantum mekaniğinin gelişimine de katkıda bulunan biridir. Einstein tarafından bulunan “Kütle- Enerji Denkliği” formülü, dünyanın en popüler denklemi olarak günümüze kazandırılmıştır. Aynı zamanda Einstein, 1921 yılında “Nobel Fizik Ödülü”ne layık görülmüştür. Üstelik şu anda mevcut olarak kabul görmüş birçok bilim kavramına öncülük eden önemli bir dehadır.

Albert Einstein Hakkında Bilmeniz Gereken 10 İlginç Bilgi

Bilime olan katkılarının yanı sıra, ilginç yaşam öyküsü ve sıra dışı kişiliğe sahip olan Albert Einstein hakkında 10 ilginç bilgi şu şekildedir:

1. Alman Vatandaşlığından Çıktı

Albert Einstein, küçük yaşlardan bu yana, tabiri caizse kendini bildiğinden beri milliyetçiliğe karşı mesafeli biri olmuştur. Almanya doğumlu olan Einstein, 16 yaşına geldiğinde Alman vatandaşlığından kendi isteğiyle çıkmıştır. Belirli bir süre resmi olarak vatansız olarak yaşamını sürdürmüştür. Bunun ardından 1901 yılında İsviçre vatandaşlığını kabul etmiştir. Einstein, kendini tek bir ülkeye ait hissetmediğini ve daima bir “dünya vatandaşı” olmayı tercih ettiğini söylemiştir.

2. Sınıf Arkadaşıyla Hayatını Birleştirdi

Mileva Marić, Albert Einstein’in ilk eşidir. Marić, Einstein’la Zürih Politeknik’te Fizik bölümünü okuyan tek kadın öğrencidir. Matematik ve fizik konularına büyük merakı olan Marić, başarılı bir fizikçi olma hayali kuruyordu. Fakat, Einstein’la evlenip çocuk sahibi olduktan sonra, bilimsel çalışmalarını geri planda tutmak zorunda kalmıştır.

3. FBI’ın Yakın Takibindeydi

Albert Einstein, 1933’te ABD’ye üçüncü ziyaretini gerçekleştirmeden önce FBI onu takip etmeye başlamıştır. Belirli bir süre sonra, Enistein’ın pasifizm ve sosyalizm yanlısı kişilerle ilişkileri sebebiyle hakkında 1.427 sayfalık kapsamlı bir dosya oluşturulmuştur. Hatta FBI Direktörü J. Edgar Hoover, Einstein’ın “Alien Exclusion Act” yani “Yabancıların Dışlanması Yasası” kapsamında ABD’ye girişinin engellenmesini önermiştir. Fakat, bu talep ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından reddedilmiştir.

4. Evlilik Dışı Bir Çocuğu Vardı

Einstein’ın ileride eşi olacak Mileva, 1902 yılında Sırbistan’da ailesiyle birlikte yaşarken evlilik dışı bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Bu bebeğe Lieserl adı verilmiştir. Tarihçilere göre Lieserl, bebekken kızıl hastalığına yakalanıp hayatını kaybettiği veya evlatlık olarak verildiği düşünülüyor. Ayrıca Einstein’ın muhtemelen kızı Lieserl’i hiç görmediği tahmin ediliyor. Lieserl’in varlığı 1987 yılına kadar pek bilinmiyordu. 1987’den sonra, Einstein’ın mektuplarının bir koleksiyonu kamuoyuna açıklanmıştır.

5. Boşanma Anlaşmasını Nobel Ödülüyle Yaptı

Albert Einstein, Nobel Ödülü’nü kazanmasının ardından, ödülden elde edeceği parayı ilk eşi Mileva Marić’e vermeyi teklif etmiştir. Bu anlaşma sayesinde Mileva boşanmayı kabul etmiştir. Einstein, 1921 yılında, Fizik Nobel Ödülü’ne fotoelektrik etki üzerine yaptığı çalışmalarla sahip olmuştur. Ödül parası, o dönemde bir profesörün yıllık maaşının on katını aşan 32.250 dolar gibi büyük bir miktara ulaşmıştır. Bu miktar da boşandıktan sonra Mileva’nın geçimini sağlamak için kullanılmıştır.

6. Yetenekli Bir Müzisyen Olarak Tanınıyordu

Albert Einstein, matematik ve fizik alanında tanınan başarılı bir bilim adamı olarak bilinmektedir. Bununla birlikte felsefeye de ilgi duymaktadır. Üstelik Einstein, yetenekli bir keman sanatçısı olarak da tanınmaktadır. Annesinin isteği üzerine beş yaşlarındayken keman çalmaya başlamıştır. Albert’in, ergenlik döneminde Mozart’a hayran olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda Beethoven’ı çalarken muhteşem bir yetenek ortaya koymuştur.

7. Güneş Tutulması Onu Bir Anda Ünlü Yaptı

Einstein, 1915 yılında yayımladığı “Genel Görelilik Teorisi” ile kütle çekiminin uzay ve zamanı bükebileceği fikrini savunmuştur. Fakat bu teori, 1919 yılındaki tam güneş tutulmasına kadar kesin olarak kanıtlanamamıştır. İngiliz astronom Arthur Eddington, tutulma esnasında yaptığı gözlemlerle Einstein’ın öngördüğü şekilde güneşin kütle çekiminin yıldız ışığını saptırdığını doğrulamıştır. Bu keşif, Einstein’ı bir gecede dünya çapında ünlü bir duruma getirirken, gazetelerde “Newton’un varisi” olarak tanıtılmıştır. Bunun yanı sıra Einstein, bilim dünyasında büyük ses getiren yüzlerce makale ve kitap yayımlamıştır.

8. Atom Bombasının Yapılmasında Rol Oynadı

Birtakım fizikçiler 1939 yılında, Nazilerin atom bombası geliştirme girişimleri konusunda uyarıda bulunmuştur. Bunun ardından Einstein, Başkan Roosevelt’e bir mektup yazarak ABD hükümetini bu konuda harekete geçmeye teşvik etmiştir. Bu durum ise Einstein’in pasifist görüşüyle çelişmektedir. Çünkü yıllar sonra yaptığı bir açıklamada; “Eğer Almanların atom bombası yapma konusunda başarılı olmayacaklarını bilseydim, hiçbir şey yapmazdım.” cümlelerini kullanarak savunduğu görüşe ters düşen bir hareket ettiğini göstermiştir. Sol görüşlü siyasi zihniyeti sebebiyle, Manhattan Projesi’ne katılmak için güvenlik izni verilmemiştir.

9. İsrail Cumhurbaşkanlığı Teklifini Reddetti

Einstein, dindar biri değildi ancak Yahudi mirasına güçlü bir bağ hissetmiştir. Aynı zamanda antisemitizme karşı sıkça sesini yükseltmiştir. Fakat, kendini hiçbir zaman bir Siyonist olarak görmemiştir. 1952 yılında İsrail’in ilk Cumhurbaşkanı Chaim Weizmann vefat ettiğinde, İsrail hükümeti Einstein’a ülkenin ikinci cumhurbaşkanı olmasını teklif etmiştir. Teklifi hızlıca reddeden Einstein, İsrail büyükelçisine bir mektup göndermiştir. Yazdığı mektupta, hayatı boyunca bilimle ilgilendiğini ve resmi bir görevi yerine getirecek deneyime sahip olmadığını belirtmiştir.

10. Ölümünden Sonra Beyni Çalındı

Einstein, Nisan 1955 tarihinde abdominal aort anevrizması sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Einstein ölmeden önce bedeninin yakılmasını vasiyet etmiştir. Fakat, otopsiyi yapan Princeton patoloğu Thomas Harvey, Einstein’in beynini izinsiz olarak çıkarmıştır. Sebebi ise onun zekâsının sırrını incelemek ve çözmek için beynini saklamıştır. Daha sonra, Einstein’ın oğlundan zoraki bir onay almıştır. Bunun ardından Einstein’in beynini parçalara ayırarak çeşitli bilim insanlarına göndermiştir. 1980’li yıllardan beri Albert Einstein’in beyni üstünde yapılan araştırmaların çoğu bilim insanları tarafından kabul görmemiştir. Yapılan en dikkat çekici bulgulardan biri ise, 1999’da Kanadalı araştırmacıların Einstein’ın beynindeki parietal lobun alışılmadık kıvrımlara sahip olduğunu savunan çalışmadır.

Albert Einstein, zekası, merak duygusu ve özgün kişiliğiyle bilimin sınırlarını zorlayan sıra dışı bir dahi olarak bilinmektedir. Onun yaptığı buluşlar ve ilginç yaşamı, bilim dünyasında ilham kaynağı olmaya devam edecektir.

  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    s_per
    Süper
  • 0
    kusucam
    Kusucam
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim

Yazıyor...✍🏻

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir